pH harflerinin açılımı "potential hydrogen" veya “Hidrojenin Gücü” olarak tanımlayabilirizki bu gücü maddenin içindeki “Hidrojen” belirler ve ölçü birimi olarakta pH harflerini kullanırız. Aynen uzunluk ölçüsü olarak metre veya ağırlık ölçüsü olarak kilogram da olduÄŸu gibi…
SaÄŸlıklı bir vücut için uygun ve dengede bir pH deÄŸeri son derece önemlidir.
Åžayet bir maddenin pH deÄŸeri 7 den 8 e çıkmış ise eski durumuna göre 10 kat daha fazla alkali olmuÅŸtur ve tersine pH deÄŸeri 7 den 6 ya düÅŸmüÅŸ ise 10 kat daha fazla asidik olmuÅŸtur.
Bir örnek verelim: pH deÄŸeri 2.5 olan kola, nötr karakterli pH deÄŸeri 7 olan suya göre 50.000 kez daha fazla asidik olup, 1 bardak koladan fosforik asit nedeniyle oluÅŸan asiditeyi nötrleÅŸtirmek için pH 7olan 32 bardak nötr su gerekir.
Normal pH deÄŸeri olan 7.365 olan kanımızın 7 ye düÅŸmesi, birdenbire 4 kat daha asidik olarak kendi kendini zehirlemesi anlamına gelir, bu önemli neden vücudun alarma geçerek otomatik olarak asiditeyi onarmak ve tekrar eski saÄŸlıklı pH deÄŸerine getirmek için ilave bir gayret göstermesini gerektirir.
Buradan çıkarmamız gerekli olan sonuç; vücudumuzun pH ının herhangi bir zamanda vücudumuza giren yiyecek, içecek ile stres ve kirlenme vs gibi bir çok nedenden etkilenebileceÄŸidir, vücudumuzun bağışıklık sistemini korumalı, saÄŸlıklı beslenmeli, meditasyon yapmalı, derin nefes almalı, eksersiz yapmalı, alkali karakterde su içmeli ve mutlu olmalıyız..
pH = hidrojen potansiyeli, bir çözeltideki asidiklik ve alkalilik yoÄŸunluÄŸunu gösteren ölçüm birimdir. 0'dan 14'e kadar olan bir skalada ölçülür. Su içindeki oksalik asidin artması suyu asidik, hidrojen iyonlarının artması ise suyu alkali özellikli yapar. Her bir sayısal artış hidrojen iyonlarının veya oksalik asidin 10 kat daha arttığını göstermektedir. ÖrneÄŸin; pH tablosundaki rakamın 1 sayı artması 10 kat fazla alkali, 1 sayı düÅŸmesi ise 10 kat fazla asidikliÄŸi gösterir.
Kısa bir özet olarak;
-Bir sıvının asidikliÄŸi veya alkaliliÄŸi pH olarak ölçülür.
-pH hidrojen iyonlarının (atomlarının) ölçümüdür.
-Sıvının içinde fazla miktarda H+ (hidrojen iyonu) varsa sıvı daha asidiktir.
-Sıvının içinde daha fazla OH- (hidroksil iyonu) varsa sıvı daha alkalidir.
-Elektriksel bir görüÅŸ olarak, alkalilik ve asidiklik hidrojen iyonlarının pozitif veya negatif olarak taşıdıkları elektriksel enerji yüküne baÄŸlıdır.
-Vücuttaki tüm kimyasal süreçler atomların elektriksel yüklerinin karşılıklı olarak birbirine uygun olması durumunda baÅŸlar ve tamamlanır.
Vücudun pH Dengesi
Ä°nsan vücudu homeostazi (organizma iç ortamında normal deÄŸerlerin korunması hali) fonksiyonuna baÄŸlı olarak vücut sıvısını pH 7,365 seviyesinde tutmaya çalışır.
Buna baÄŸlı olarak, vücut her bir organın da dengesini korumaya çalışır ve bunun için pankreastaki pH 8,8 seviyesindeki en yüksek pH deÄŸerine sahip alkali vücut sıvısını kullanır. DiÄŸer yandan ise vücuttaki asidik oluÅŸum sürekli olarak vücudun kendini koruma iÅŸlevini zayıflatmaktadır. Tüm bunlar olurken görünürde hiç bir hastalık belirtisi olmaz.
Alkali iyonize su içmek vücutta fiziksel olarak oluÅŸan asidikliÄŸi engelleyerek yaÅŸlılık hastalıklarından korur ve vücudun homeostazi fonksiyonunu destekler.
Aktive edilmiÅŸ su, normal suya gore 6 kat daha Hidratördür.
ORP NEDÄ°R?
ORP nin açılımı ise “Oksidasyon-Redüksiyon Potansiyeli” veya Gücü dür.(bazı hallerde Redoks olarak ta isimlendirilir). Bir çok araÅŸtırma neticesi ORP deÄŸerinin en az pH deÄŸeri kadar hatta dahada fazla önemli olduÄŸunu göstermektedir..
ORP, depolanmış ve kullanıma hazır “enerji “ anlamını taşır.
ÖrneÄŸin, bir balonu ÅŸiÅŸirdiÄŸimizde balon aÄŸzı kapalı kaldığı sürece balonun içinde ölçebileceÄŸimiz duraÄŸan bir enerji vardır ve biz buna Potansiyel Enerji deriz, balonun aÄŸzını açtığımızda bu duraÄŸan Potansiyel Enerji balonu terk ederken Kinetik yani hareketli Enerji haline dönüÅŸür.
Potansiyel enerji, suyun içindeki çok zayıf bir akım olup Elektronmetre ile elektriksel olarak ölçülebilir ve birimi mV(milivolt) dur.
Su iyonizerinden alınan yüksek pH lı su, daha fazla indirgenmiÅŸ (redükte olmuÅŸ) yani eksi (-) deÄŸerde milivolt (-ORP), buna karşın herhangi bir düÅŸük pH lı su ise daha fazla okside olmuÅŸ yani artı (+) deÄŸerde mV(milivolt) (+ORP) içerir.
Oksidasyonun eÅŸ anlamları; fermantasyon, bozulma veya çürümedir, kesilmiÅŸ bir elma parçasını renk deÄŸiÅŸtirmesi veya açık havada kalan demirin paslanması oksidasyonun ile ortaya çıkan bozulma, çürüme olaylarının örnekleridir.
Demir pastan ötürü zayıflamış elma ise çürüyerek niteliÄŸini kaybetmiÅŸtir.
Oksidasyon sürecinde elektronlar çalınarak madde okside olmakta ve bozulmaktadır. Bu oksidasyon sürecinde ölçüm yaptığımızda (+ORP) yani artı (+) mV(milivolt) görürüz.
Eksi (-) mV(milivolt) diÄŸer bir ifade ile (-ORP) yüklü maddeler yukarıda anlatılan oksidasyon yani çürüme/bozulma sürecini yavaÅŸlatıp ve ortadan kaldırabilirler.
Musluk suları genelde +200 ile +600mV yani (+ ORP), şişe suları ise genelde +400 mV yani (+ORP) değerindedirler.
Yüksek pH lı (8-9) iyonize su (-mv) ve (-ORP) deÄŸerlerine sahip olup oksitlenme ve çürümeyi önleyici güçlü Antioksidan özellik taşır.
Su iyonizerinde elde olunan suyun pH ve ORP deÄŸiÅŸimi temel olarak üç faktöre göre deÄŸiÅŸiklik gösterebilir :
1. Kullanılan suyun içerdiÄŸi doÄŸal minerallerin cinsi ve miktarı
2. Elektroliz İşlemi sırasında uygulanan akımın voltajı
3. Su Ä°yonizerinin Elektroliz hücresinden geçen suyun hızı
Bu deÄŸiÅŸiklikler su iyonizerinden alınan suyun pH ve ORP sini önemli ölçüde etkiler.
1-Su iyonizerinin saÄŸlıklı çalışmasındaki en önemli ve olmazsa olmaz faktör kullanılan suyun mineral içermesidir. Mineraller suyun içinde tuz gibi erimiÅŸ olarak bulunur ölçüm birimi TDS (toplam çözünmüÅŸ katı madde) dir. Revers-osmoz yöntemi ile temizlenen sular ve destile sular iyon içermediklerinden yani de-iyonize sular olduklarından su iyonizerinde kullanılamazlar.
Musluk suları ve kaynak suları elde olundukları yerlere göre deÄŸiÅŸken cins ve miktarlarda mineral tuzları içerirler.
Mineral içeriÄŸi yüksek olan (sert sular) dan daha yüksek deÄŸerde pH ve (-) ORP/mV elde olunurken tersine mineral içeriÄŸi düÅŸük olan (yumuÅŸak sular) dan daha düÅŸük deÄŸerde pH ve (-)ORP/mV elde olunabilir.
2- Su iyonizerinin kalbi elektroliz hücresidirki burada elektrik akımı baÄŸlanan (- ve +) elektrotlar bulunur ve iyonizasyon iÅŸlemi bu hücrede olur.
Su iyonizerinin üstünde bulunan pH ayar butonları ile elektrik voltajını kumanda ederek suyun alkali derecesi yani pH ı ayarlanabilir. Yüksek akım verdiÄŸimizde yüksek deÄŸerde pH ve ORP(-mV) az akım verdiÄŸimizde düÅŸük deÄŸerde pH ve ORP(-mV) de alkali iyonize su alınır.
3-Su iyonizerinden geçen suyun hızı ve elektroliz hücresinde suyun kalış süresi elektroliz olayını etkileyerek pH ve ORP deÄŸerlerinde etkili olur. EÄŸer su çok hızlı akıyor ise daha düÅŸük deÄŸerler, su yavaÅŸ akıyor ise yüksek deÄŸerler elde olunur. Genelde dakikada 2 ile 3 litre arasındaki su akımı uygun olabilir, en uygun yöntem deneyerek istenen deÄŸerleri belirlemek olmalıdır..
Temel prensibi daha iyi anlayabilmek için, deÄŸiÅŸik bölgelerde kullanılan ve deÄŸiÅŸik yapıya sahip iki içme suyunun etkilerine ve performanslarına bakalım ; Bu inceleme sırasında unutmamamız gereken en önemli husus suyun içerdiÄŸi minerallerin baÅŸka bir ifade ile suda erimiÅŸ halde bulunan mineral tuzlarının deÄŸiÅŸik miktarlarda olma olgusudur ki bu olgu iyonizasyon iÅŸlevinin temelidir ve teknik olarak (TDS) (toplam çözünmüÅŸ katı madde) olarak tanımlanır.
Bir bölgede test olunan suyun TDS i (toplam çözünmüÅŸ mineral miktarı) 400ppm ve diÄŸer bölgede test olunan suyun TDS i 50ppm ise, aynı su iyonizerinden alacağınız suyun karakteristikleri birbirinden tamamen farklı olacaktır, iyonizerin standart çalışma ÅŸartlarında,TDS 400ppm olan bölgede alacağınız sonuç diÄŸer bölgede alacağınız sonuca göre daha yüksek deÄŸerlerde olacaktır.
pH ve ORP Ä°LÄ°ÅžKÄ°SÄ°
ORP (mV) çok hassas bir denge olup tamamiyle stabil bir dengeyi tutturmak mümkün deÄŸildir.
Buna ilaveten pH ile ORP arasında çok sıkı ve deÄŸiÅŸmez bir baÄŸlantı olduÄŸuda söylenemez, örneÄŸin pH ı 9 olan iki suda yapılan testlerde deÄŸiÅŸik ORP deÄŸerleri okunabilir.(aynen insanda ardarda yapılan nabız ve kan basıncı ölçümlerinde deÄŸiÅŸik neticeler okunabileceÄŸi gibi)
pH deÄŸeri 11 civarında olan suyun tadı çoÄŸu kimsenin hoÅŸuna gitmez.
Yapılan çalışma ve uygulamalar sonucunda, pH deÄŸeri 9 ve 9.5 olan su ideal ORP seviyesine en yakın su olarak tanımlamış ve tavsiye olunmaktadır.
Sonuç olarak, iyonize suyu karakterize eden üç temel deÄŸiÅŸken unsur olan pH, TDS ve ORP arasında devamlı bir dans vardır.
Burada kiÅŸisel tercih; ÅŸiÅŸe suyu özellikler/performansı (veya yararları) ile su iyonizerinden alınacak suyun özellikleri/performans ve yararları ile karşılaÅŸtırılarak yapılacaktır.
ORP, Oxidation Reduction Potential tanımının baÅŸ harflerinden oluÅŸmuÅŸ bir kısaltmadır. Anlamı; oksidasyon indirgeme potansiyelidir. Bir çözeltinin oksitlendirme veya indirgeme gücünü milivolt (mV) deÄŸeri olarak belirleyici bir ölçümdür. Redoks potansiyeli olarakta adlandırılır.
Kısaca, ORP ölçümü suyun kalitesini belirler. Ölçüm sonucu pozitif bir deÄŸer çıkmışsa bu suyun oksidasyon yani paslandırma ve bozucu/çürütücü etkilerinin olduÄŸunu, negatif bir deÄŸer çıkmışsa bu suyun paslanmayı engelleyici özellikte yani antioksidan güce sahip olduÄŸunu gösterir.
Oksidasyona iki atom arasındaki elektronların deÄŸiÅŸimi yol açar. Bu süreçte bir elektron kaybeden atoma oksitlenmiÅŸ (yükseltgenmiÅŸ), bir elektron kazanmış diÄŸer atoma ise indirgenmiÅŸ denir. Bir demir parçası üzeride oluÅŸmuÅŸ pas, rengi kahverengiye dönüÅŸen bir elma dilimi günlük yaÅŸantımızda sıklıkla görebileceÄŸimiz basit bir iki oksitlenme örneÄŸidir. Bu durumun vücudumuz içinde olması ise birçok deÄŸiÅŸik hastalığa neden olur.
SaÄŸlık Ä°çin ORP’nin Anlamı Nedir?
Okside edici yiyeceklerin ve içeceklerin tüketilmesi vücut sıvılarının kimyasal karakteristiklerini kötü yönde etkiler. Birçok yiyecek ve içecek yüksek oksitlendirici özellikte ve elektron yoksunudur. Aynı ÅŸekilde, özellikle organik olarak yetiÅŸtirilmiÅŸ sebzelerde fazlaca bulunan, negatif hidrojen iyonları ile desteklenmiÅŸ bir diyet ise vücut sıvılarına olumlu etki saÄŸlar.
DoÄŸal olarak, yiyecekler ve içecekler arasındaki ORP deÄŸerleri oldukça geniÅŸ deÄŸiÅŸkenlikler gösterir. Dahili olarak vücudumuzu olabildiÄŸince okside olmaktan korumak ve saÄŸlığımız için yediklerimiz ve içtiklerimizin negatif ORP deÄŸerine sahip olmasına önem vermeliyiz. ÖrneÄŸin; alkollü içecekler, soda, et v.b gibi ironik olarak çok popüler olan bazı yiyecek ve içeceklerin çok güçlü okside edici özellikte olduÄŸunu bilmek birçok insanda hayal kırıklığı yaratabilir.
Yanısıra, taze yiyecekler ile bunların farklı üretim iÅŸlemlerinden geçmiÅŸ halleri arasında ilginç kıyaslamalar da yapılabilir. ÖrneÄŸin, taze sıkılmış portakal suyunun ORP ölçümü -100 ila -200mV arasındayken birçok paketlenmiÅŸ portakal suyunda bunun +200mV gibi oldukça yüksek bir deÄŸerde olduÄŸu görülmektedir. Bu tüm diÄŸer meyva suları için de geçerlidir.
Alkali Ä°yonize Suyun ORP DeÄŸeri Nedir?
ÇeÅŸme suları ve diÄŸer su çeÅŸitleri pozitif ORP deÄŸerine sahiptir. Normal bir çeÅŸme suyunun deÄŸeri +250 mV ila +400 mV arasındadır ki ve bu suyun oksidasyon engelleme veya indirgeme potansiyeli olmadığı anlamındadır. Yapılan testler birçok ÅŸiÅŸelenmiÅŸ suyun ORP deÄŸerlerinin yaklaşık +200 ila +300 mV olduÄŸunu, yani neredeyse çeÅŸme suyu ile aynı deÄŸere sahip olduklarını göstermektedir.
Ä°yonizerden elde edilen alkali iyonize su, seçilen pH ayarına ve kullanılan sudaki minerallerin miktarına baÄŸlı olarak, -200 ila -500 mV arası ORP deÄŸerine sahiptir. Bu, alkali iyonize suyun çok yüksek oksidasyon indirgeme gücüne yani antioksidan özelliÄŸe sahip olduÄŸunu göstermektedir.
-550mV’un altındaki deÄŸerler insan bünyesi için çok güçlü kabul edilmekte ve bu nedenle de içilmesi tavsiye edilmemektedir.
Suyun Polaritesi ve Vücudun Biyoelektriksel Dengesi
Vücudumuzda gerçekleÅŸen biyolojik reaksiyonların tümü biyoelektriksel deÄŸiÅŸimler sonucunda gerçekleÅŸir. Vücut sıvımızdaki sodyum ve potasyum iyonlarının yoÄŸunluÄŸunun deÄŸiÅŸmesi ise biyoelektriksel deÄŸiÅŸimleri oluÅŸturur. Suyun polaritesini belirleyen alkali mineraller olan pozitif (+) yüklü sodyum ve potasyumun dengesi çok önemlidir. Bu dengenin bozulması hücrelerin ve hücre fonksiyonlarının bozulmasına neden olur.
Vücudumuz hücrelerinin beslenmesi ve fonksiyonlarının aksamaması için hücre içi ve çevresindeki suyun yeterli seviyede sodyum, potasyum, kalsiyum ve magnezyum iyonlarına ve uygun bir polariteye sahip olması gereklidir. Alkali iyonize su bu özelliklere sahip tek sudur